
Posts Tagged ‘inter’
Takımını yıldız yapan ‘yıldız’lar
Posted in football, tagged arjen robben, Bayern Münich, Dennis Bergkamp, florentino perez, Huntelaar, inter, Kaka, real madrid, van der Vaart, wesley sneijder on 30 Nisan 2010| Leave a Comment »
Hollanda’nın Bergkamp’lı, Davids’li, Seedorf’lu, Overmars’lı döneminden sonraki en iyi jenerasyonunun 4 oyuncusu geçen yıl Real Madrid’de idi. Perez ilk başkan olduğundaki yaptı ve yıldızları kadroya kattı. Ama takımı yıldızlaştıran ve böylece takımıyla yıldızlaşan; Robben’i Bayern’e, Sneijder’i Inter’e, Huntelaar’ı da Milan’a gönderdiler. Elde sadece van der Vaart’ı tuttular. O da Kaka sakatlanmasaydı forma şansı bulamayacaktı.
Hepsi bir arada Real Madrid’e gelince Barcelona – Hollanda ilişkisi yerini Real Madrid – Hollanda ilişkisine mi döndü gibi espriler yapılmıştı. Çok da kötü oyun çıkarmıyorlardı Bernd Schuster’le… Perez geldi yıldızları toplama hevesiyle Hollandalı ekibi dağıttı… Gönderilenlerden bir tek Huntelaar pek bir şey yapamadı. Ama Robben de, Sneijder de Şampiyonlar Ligi finalinde 22 Mayıs’ta ter dökecek. Madrid’de Santiago Bernabeu’da olacak. Perez’e nispet olsun diye finale çıkmak için farklı motive olmuşlar mıdır, bilemeyiz. Tahmin edebiliriz ki olmuşlardır. Kupa ikisinden birine gidecek. Perez bunu gönderdikten sonra kime ne diyecek? Ya da bu yıl Şampiyonlar Ligi’ne damgasını vuran Robben’i takıma geri alır mı? Malum o yıl kim yıldızsa alır Perez. Peki Robben gider mi? Soru sormaya devam edeyim mi? Ben susayım fotoğraflar konuşsun…
Wesley Sneijder Inter ile Şampiyonlar Ligi finalinde kupa için mücadele verecek.
Arjen Robben de Bayern Münich ile Şampiyonlar Ligi finalinde ter dökecek.
Florentino Perez ikinci kez Real Madrid Başkanı oldu. İlk geldiğinde yaptığı gibi yine takıma yıldızları kattı fakat yine ilk geldiğinde olduğu gibi kupaları müzeye doldurmaktan uzak…
Hatalarından ders almamak böyle bir şey olmalı…
Manchester United mı? Inter mi?
Posted in football, tagged Adriano, Alex Ferguson, Amantino Mancini, Anderson, Berbatov, Carrick, Davide Santon, Dejan Stankovic, Eckersley, Esteban Cambiasso, Evans, Evra, Fabio, Ferdinand, Fletcher, Foster, Francesco Toldo, Franceso Bolzoni, Gibson, Giggs, inter, Ivan Ramiro Cordoba, Javier Zanetti, Jose Mourinho, Julio Cesar, Julio Cruz, Kuszczak, Luis Figo, Luis Jimenez, Maicon, Manchester United, Mario Balotelli, Maxwell, Nani, Nelson Rivas, O'Shea, Paolo Orlandoni, Park, Patrick Vieira, Ronaldo, Rooney, Scholes, Sulley Muntari, Tevez, Van der Sar, Vidic, Walter Samuel, Welbeck, Zlatan Ibrahimovic on 11 Mart 2009| Leave a Comment »
Manchester United– Son Durum:
Sakatlar: Rafael da Silva, Owen Hargreaves
Cezalılar: Gary Neville, Wes Brown
Sakatlığı bulunup maça yetişme ihtimali olanlar: Yok
Manchester United Maç Kadrosu:
Forman için oynat Skibbe..
Posted in football, futbol, soccer, spor, sport, türk futbolu, UEFA Cup, UEFA Kupası, tagged atalanta, bayer leverksuen, Bordeaux, borussia dortmund, Galatasaray, inter, mourinho, skibbe, UEFA Kupası on 17 Şubat 2009| Leave a Comment »
“Her yerde beni sevdiğinizi söylüyorsunuz. Beni sevmeyin, size para kazandıran kulübünüzü sevin. Bundan sonra her maçımız final. Antalya’da beklediğim mücadeleyi hiç ortaya koymadınız. Oynamadığı zaman suratını asanlar, şans bulduğunda hiçbir şey yapmıyor. Ben bugüne kadar medyaya sizi hiç suçlamadım, ama siz bana destek vermiyorsunuz. Kulübün UEFA’da hedefleri var. Her şeyi unutup, hiç olmazsa Bordeaux maçında kendinize yakışır bir şekilde onur mücadelesi verin.”
Bu sözler Skibbe’ye ait. Çok eleştiriyoruz ki bu da çok normal. Son yılların en mükemmel kadrosuna sahip ve aldığı yenilgiler yenilir yutulur gibi değil. Teknik direktörlük konusunda yeni olduğunu söylemeli. Tamam 32 yaşındayken Borussia Dortmund gibi önemli bir takımın başına getirildi. Ancak kariyerinin en başında olduğundan pek başarılı olamamış. Alman Ulusal Takımı’nda da Rudi Völler’in antrenörlük belgesi olmadığından kağıt üzerinde teknik direktör o gözüküyordu. Ancak “Alman Takımı’nın hocası Skibbe’dir” diyen oldu mu hiç o dönemde… Hayır. Buraya kadar her şey kötü.
Bayer Leverkusen döneminde takımı hep 7.’lik ve 5.’likte tutturmayı başarmış. Yani çok beğendiğimiz öve öve bitiremediğimiz Ertuğrul Sağlam ve Tolunay Kafkas kalibresinde bir teknik direktör Skibbe. Ama bunların Alman versiyonu. Bu yüzden de geçen yıl da UEFA Kupası’nda son sekize kalabilmeyi başardı. -Çok iyi hatırlıyoruz!- Yani bu adam yükselmekte olan bir teknik direktör. Henüz 42 yaşında oldukça genç bir yaş teknik direktörlük için. Yani beğenmeyip kovduğumuz Guus Hiddink ve Joachim Löw’ün Türkiye’ye adım attıkları yaşlarda. Yani bu yıl şampiyon olamasak da, UEFA’da Final oynayamasak da mutlaka takımda bir iki sene daha geçirmesi gerektiği inancındayım. Çünkü kendisinde çok büyük bir potansiyel var. Kadrosunu ve ligi de tanıdı. Bence bu artıları ileriki senelerde bu takımda daha başarılı olacağının göstergesi. En önemlisi de takımdaki oyuncular tarafından çokça seviliyor. Fakat söylediği gibi sevmek, sevilmek her zaman başarı getirmiyor. -Geçen sene de bu futbolcular Kalli’yi sevmiyorlardı… Ama çok zor geçen ligde çok başarılı bir sezon sonunda şampiyonluk kazanıldı. Bu yıl da kazanılabilir orası ayrı ihtimallerle dolu- Ne diyor Skibbe: “Beni sevmeyin. Kulübünüzü sevin. Sizi hiç yem olarak atmadım, ama siz oyununuzla desteğimin karşılığını vermediniz. Oynamayınca suratını asanlar -özellikle Ümit Karan, Nonda, Aydın- şans verdiğimde naptınız??… Çıkın ve Bordeaux maçında adam gibi oynayın beni de deli etmeyin” diye bitiriyor. Skibbe’nin takımın başında kalabilmesi için en önemli şansı. Bu fırsatı mutlaka iyi kullanmak zorunda. Skibbe’den sonra illa ki gelen teknik direktörle zorluk yaşayacak olan Lincoln futbol hayatının sonlarına doğru anlaşabildiği bir teknik adamla kariyerine devam etmek için adam gibi oynamalı. Nazlanmadan, sızlanmadan…
Böyle dürüst teknik direktörlere ihtiyacımız var. Yeni nesil de bu var. Aksa ak, karaysa kara… Bunun en güzel örneğini de Mourinho’dan duydum geçenlerde kaybedilen Atalanta maçı sonrası: İlk şampiyonluğunuzu şike sayesinde kazandınız. İkincisinde ise rakipleriniz yoktu. Bu sene şampiyon olup ne kadar iyi olduğunuzu ispatlamak zorundasınız…
bir üçüncü devre yok
Posted in football, futbol, soccer, spor, sport, İtalyan Futbolu, tagged Abbiati, Adriano, Ambrosini, Beckham, Ercan Taner, inter, Inter-Milan derbisi, Inzaghi, Julio Cesar, Kaka, Kaladze, Maicon, Maldini, Milan, Pato, Pirlo, ronaldinho, Seedorf, Shevchenko, Stankovic, Vieira, Zambrotta, İbrahimovic on 16 Şubat 2009| Leave a Comment »
Ntvspor ilk defa yaptığı ancak klasik bir adımla 15 şubat 2009’da oynanan İnter-Milan derbisini Fatih Terim’e yorumlattı. Klasik Fatih Terim yorumları hakimdi. Ama gerçekten oyunu iyi okuyan bir yanı olduğunu tekrar kanıtladı Fatih Hoca… En güzelleri de Inzaghi için dedikleri idi…
*Milan 4+3 düzenini alıp bekleyecek.
*Şu anda zone defans yapıyor ki bu da arkadaşlarını defansa çağırıyor demektir bu.
*Brezilya’dan kaleci çıkmaz derler ama Julio Cesar son yıllardaki en iyi brezilyalı kaleci.
*Bakıyoruz bir arada oynatmayı düşünmediğimiz iki kişinin yerine belki de 5 kişi bir arada oynuyor. Pato, Ronaldinho, Seedorf. Keza İnter’de aynanda Stankovic,Adriano, İbrahimovic…
*Şu bi gerçek ki topu ayağa oynamak gerek. Artık tabuları yıkmak lazım.
*Şöhreti ismi potansiyeli ne olursa olsun herkes edebildiği kadar mücadele ediyor… En önemlisi bu.
*Benim zamanımdan kalan Abbiati, Maldini, Kaladze, Pirlo, Ambrosini o zaman sakattı. Bunlar kalmış… (Ne zaman ben Milan’dayken diye konuşacaktı diye bekliyorduk..)
*(Stankovic’in kaçırdığı gol için-yandaki fotoğraf) Yani burada Stankovic için çok farklı bir tanımlama bulmak lazım. Topu düzeltmek için zamanın var. Her şey müsait. (Ercan Taner: Beceriksizlik mi? ) E, evet beceriksizlik artık orada atacaksın…
*Ronaldinho iyi futbolcuğu olduğu bir gerçek ancak sahanın içinde daha realist dağılmalı. Ya oynar, ya oynamaz. Ortası yok… Onu bir şekilde sahada tutabiliyorsanız verim alırsınız.
* (Gol için) El daha net, yönü de vermiş. Ama Milan defansı dah iç bir şeyi doğru yapmamış. Ne Zambrotta’nın kademesi ne de stoperle arasındaki mesafe doğru…
F.T.: Eline çarptı gol oldu abbiati de 5 saniyelik duraklama dışında ititraz etti mi?
Ercan Taner: Yok
F.T.: Yan hakeme giden?
E.T.: Yok
F.T.: Hakemin etrafını saran?
E.T.: Yok
F.T.: Olması gereken de bu zaten…
*18’in içinde çoğalmazsanız gol atamazsınız. çünkü gol genelde oralardan atılıyor!
*Maicon çok önemli bir oyuncu.
*Bir parantez de Pirlo ya açalım. Birebir top kapmada çok iyi değil ama top dağıtması çok iyi bir oyuncu. Ancak defansın arkasına ölü yaprağı diye nitelendireceğimiz pasları atabileceği bir tek Pato var. Pirlo oynatabilen bir oyuncu. bir tek Pato oynadığı için önünde sanki defansa dönük oynuyormuş gibi gözüküyor. Seçeneği fazla olursa illa ki birini topla buluşturur.
*(Golden sonra) Bir forvet düşünün ki defans oyuncusunda olması gereken hava hakimiyetine sahip, bir orta saha oyuncusundaki tekniğe sahip, inanılmaz şutlar atabiliyor. İnter’de bundan iki tane var. Golü atan Stankovic’te Sırbistan’ın kaptanı… (ardından gelişen pozisyonda) Buyrun yine kafa yine indirdi.
Rakip sahaya yerleşip çeşitli boşluklar arayan bir Milan var 4-3-3 şeklinde…
Burada yapılacak değişiklik Inzaghi şeklinde olur. Pato’nun yanına alır çıkan oyuncu Ronaldinho olur, 4-3-1-2 oynayabilir Milan. Seedorf veya Beckham da çıkabilir…
Evet Inzaghi giriyor, Beckham çıkıyor… 4-3-1-2 ye döndü takım.. Ronaldinho arkasında olacak 2 forvetin…
E.T.:İnter çok pozisyon bulmaya başladı
F.T.: Evet çünkü bir üçüncü devre yok… Mağlubiyetin 2-0’ı da 5-0’ı da farksız.. Milan’da orta sahadan biri eksildi.. Böyle düşünürsek bu çok doğal.
*İşin içinde İnzaghi oldu mu penaltı pozisyonuları daha fazla incelemek lazım…
*80. dakika oldukça geç bir zaman Vieira’nın oyuna girmesi için. Orta saha çok koştu İnter’de bu yüzden yorgun orta sahayı 70’te tazelemek gerekti. Golden önce yapmak gerekiyordu bu işi…
E.T.: İnzaghi pozisyon ofsayt değil diye itiraz ediyordu biraz önce..
F.T.: Eder…. Ama işte böyle hep ofsayta düşüyor sanıyorsunuz bakmışsınız gol olmuş…
*Milan Shevchenko’yu arıyor…
*Oyunu durdurmak adına yapılmış, taktiksel bir forvet ki Vieira da haklı.. Hakem de direk sarı kartını veriyor.. Çok normal..
*Abbiati şu anda formda.. Ancak Julio Cesar çok yetenekli, refleksi, sufleksi çok iyi bir kaleci…
*Bugün Kaka olsa çok şeyi değiştirebilirdi. Ama uzatmalara baktığımızda Milan yine de maçı 3-2 lehine çevirebilirdi.
Saol Fatih Hocam ben burdayken Milan’ın kapıları senin için her zaman açık..